36 Yoga Duruşu
Yoga dinlemekle başlar. Yoganın fiziksel uygulaması kendi bedenimizi dinlediğimiz ve hâlihazırda içimizde olanı yansıttığımız bir alana davet sunar. Dinlemek farkındalıktır. Sonrasında sorular sormaya başlarız. Beni geride tutan ne? Bu yoga duruşu neyi sembolize ediyor? Bu benim yaşamımla nasıl ilişkilendirilebilir?
Bizler asana isimleri ve fiziksel hizaların, sembolik olduğuna uyandığımızda yeni bir kapının eşiğindeyiz demektir. Kapıyı açan anahtar farkındalığı genişletmektir. Mânâyı sembollerde keşfettikçe kendimizi daha derin bir gizemin içinde buluruz. Beden, zihin ve sembol birliğinin farkında olmak, asanayı kendi tadımıza baktığımız bir araca dönüştürür.Böylece yoga fiziksel hareketin ötesine geçer.
Matın dışına taşar.
Pratikte elde ettiğimiz içgörü eyleme taşınır.
Yaşam değişir.
Yoga canlanır.
36 yoga duruşuna derinden nüfuz eden ‘’Ruhun Dili: Asanalar’’ farkındalığımızı asanaların daha derin katmanlarına genişletebilmek ve böylece yaşamımızı dönüştürecek bağlantılar kurabilmek için bir davet. Bu kitap bakmak ve görmek arasındaki ince çizginin sınırlarını genişletmeye ve görünenin ötesindeki mânâyı asanaların derinlerinde keşfetmeye kalbinde yer açmaya cesaret edenler için.
Modern Yoganın Kadim Kökleri
Hepimiz merak eder dururuz: Bu dünyada neden kötü şeyler iyi insanların başına gelir? Neden arzularımız biz istediğimiz zamanda gerçekleşmez? Neden mutsuzluk var?
Hinduların kadim dili olan Sanskrit dilinde “neden” kelimesi “Ka”dır. Ka, hem soru hem de yakarıştır.
Hint mitolojisinde “Kakabhusandi” isimli bir karga vardır. Dilek ağacı olan “Kalpataru” ağacının dallarında oturur. “Kakabhusandi” durmaksızın “Ka, Ka?!” diye bağırır. Ancak bütün dilekleri yerine getiren “Kalpataru” ağacı “Kakabhusandi”nin ebedi ve evrensel sorusunu cevaplayamaz.
Binlerce yıldır “KA”nın cevabını arayan insanoğlunun yardımına yoga geleneği koşar.
Yoga, binlerce yıllık tarihe yayılan, zengin, çok sesli, çok yönlü bir gelenek, bir felsefe ve herkes için uygulanabilir farklı yönleriyle bir yaşam biçimidir. Yogayı yoga yapan da bu zenginlik, derinlik, teorik ve pratik bütünlüktür.
Bu kitap, Yoga geleneğinin kaynaklarını, felsefesini, tarih boyunca nasıl evirildiği ve geliştiğini, basit, net ve anlaşılabilir bir dille ortaya koyarken uzun tarihi boyunca geçirdiği tüm evrelerin bütünü olan geleneğin; yaşayan, nefes alan, gelişen, canlı bir anlayış olduğunu hatırlamamızı sağlıyor.